İki gıdım olan batmasa. Ne tuhaf.
Ne tuhaf sen bile. Boğazında bir gıcık düğümlenmese mesela. O son nefesi alıp
da vermese. Vermese de sen alsan o nefesi. Bir kaç çöl aşsan kısa bir aralıkta.
Aşsan da bana bir avuç versen kumların haşyetinden artakalan huzuru. O güneşin taşışındaki
üç beş karaltıyı toplasaydın ya ufak bir keseye. Sığmaz diye korkmasaydın
karanlık sığar çünkü her yere. Sığar biliyorum ceplerim onlar dolu.
Ceplerimde anahtarlar da var, işe yaramaz fişler, şeker ambalajları, yanık
mumlar.. Yanık mumlar geceyi hep aydınlatmaz aslında. Zaten geceler aydınlanmaz
ışığa yer açarlar hafif hafif. Devrik cümlelerde kullanılmaz mesela geceler.
Sen,ben ikimiz. Bir devrik cümle kuramadık ya hep ondan. İki gıdım olan rahat
orada battı işte.