15 Nisan 2012 Pazar

Suskunlar

(...) Hacı iskender bunları anlatırken gözlerinde beliren imân ışıltıları sanki cehennem aleviydi. O böyle şeyleri anlatırken câmidekilerin soluğu kesilir, betleri benizleri atardı. vaazdan sonra, ateşten o kadar korkarlardı ki, evlerinde birkaç gün mangal yakmadıkları dahi olurdu. Ne var ki, korku yüreksiz bir insanın nefreti, nefret de cesur bir insanın korkusu olduğundan mıdır, sofuayyaş sâkinleri önce, Kalın Musa, mahdumu Veysel Bey, torunu Dâvut ve semâî kahvehanesi işleten amcaları Muhayyer Hüseyin Efendi’yle selâmı sabahı kestiler. Sonra da çocuklarını, evlerinden ne zaman bir nağme işitilirse, bu zındıkların kapısını penceresini taşa tutmaya azmettirdiler. Çünkü bu zındıkların cehennemden cezbedebilecekleri bir kıvılcım, ahşap evlerle dolu tüm mahallede devasa bir yangın çıkarabilirdi.(...)
Suskunlar, sayfa 50



 










Suskunlar, İhsan Oktay Anar'ın son kitabı. 2007 yılında basılan kitabı benim okumam 2009'u bulmuştur. İhsan Oktay Anar külliyatına da bu eserle giriş yaptığımı söylemeliyim. Suskunlar benim için böyle güzel bir insanı tanımama vesile olmuş, diğer eserlerini de okumaya heves etmemi sağlamıştır. Bazı insanlarla tanışıp yakınlaştıkça geçmişini öğrenmeye, onu daha yakından tanımaya başlarız ya, benimki de o hesap. Son romanından başlayarak geriye doğru güzel bir serüvendi İhsan Oktay Anar'ın eserleri. 
Amat, Kitab-ül Hiyel, Efrasiyab'ın Hikayeleri ve elbette Puslu Kıtalar Atlası.. 
Tarihle, polisiyeyle, macerayla, fantastik kahramanlarla ilgili eserlerden hoşlanıyorsanız; göreceli karmaşık diliyle başa çıkabileceğinizi düşünüyorsanız, ve son olarak dünyaya bakışınızı değiştirecek kitaplar arıyorsanız, İhsan Oktay Anar müsebbibidir onların.
Ana dilin Türkçe olduğuna şükrettiren kitaplar listesindedir İhsan Oktay'ın eserleri.






1 yorum:

  1. Ben de yeni tanıştım İhsan Oktay Anar'la. İlk olarak Puslu Kıtalar Atlası ile başladı bu tanışıklığımız ve Suskunlar'la devam etti. Diğer kitaplarını okumaya da çok hevesliyim. Uzun zamandır bir kitaptan almayı beklediğim hazzı yaşadım kitaplarını okurken. İlk başta, yani ilk 50 sayfasını okuduktan sonra, ne yalan söyleyeyim, konuyu, karakterleri anlamakta biraz zorlanmış, ilerledikçe ve sayfalar azalmaya başladıkça bitirmeyi hiç istemediğim bir tad vermişti bana. Şiddetsiz tavsiye ederim :)

    YanıtlaSil