Bomba patladığında birkaç çocuk ağlamayı kesmiş tünelde. “Niye?“
diye sordum. Annesi hissizce baktı. Nereden bilecekti zaten? Bir adamın arzusu
kanlanmış yerlere saçılıyordu. Tünelden çıkmaya niyetlendim elimde kardeşimin
bilet koçanı, birikmiş bir bıkkınlık ve yersiz bir öfkeyle. Biraz yürüyünce
yıkılmış bir bölmeden yüzeye çıkmayı becerebildim. Ne fena, dışarının havası
tünelden daha boğucuysa fena işte. Savaşların böyle olduğunu bilmezdim. Öyle
bir savaş ki kahramanlığın yanından bile geçemem. Oradan oraya köstebek gibi
koşturmak düşer ancak. Ve elbet, ben o nefret ettiğin yalancıyım! Yüzüme bakmak
bile acı veriyor değil mi? En çok da sana hayret ediyorum zaten, onca şeyi
bilip bana hala bakabildiğinden.Ak bir ağıt değil çünkü yaktıkları meydanda. Aslında olurdum ki ne kahraman olurdum, bir bilet
koçanı olmasaydı elimde.Çeldim mi kendimi?Çeliştim mi titrek korkaklığımla? Kalbinin üstüne bir ufak zırh kondurmuştu savaşa
gitmeden önce, üzerinde bir saka motifi vardı. Koçanın üzerinde de var ancak
ölümden korumaz işte insanı. Savaş inince yeryüzüne bir kardeşin diğerini
bulması ne zor. Yanık bir şehrin insanı kucaklaması o denli zor olmuyor gerçi,
yıkıntılar bir güzel saklıyor umutsuzluğunuzu. Su kanıyorsa sana ne
bahşedilecek bundan az düşün ahmaklığını. Gökler yarılıp akşam yıldızı sana mı
koşacak sandın bir anda? Elbet işkenceye dayanır sandı haspam, elbet birilerine
karşı koyabilir sandı. Ahmaklık, onun yok işte dönüşü, tedavisi, çıkar yolu.Bomba
patladığında bir çocuk ağlamayı kesiyorsa sen ağlamaya başlayacaksın. Başla ki
tüm ahmaklar inansın varlığına ve birliğine. Elinde bir bilet koçanıyla bir
tepeyi aşabilirsin işte o an. Birilerini tahtından edip o kan bahşedilen yeryüzüne
oturabilirsin haşmetinle. Ancak dikkat et, kan pek çok ahmağın cesaretini
taşır.
İşte o cesaret
seni de, beni de yakar Biricik..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder