12 Nisan 2013 Cuma

Ahmak


Bomba patladığında birkaç çocuk ağlamayı kesmiş tünelde. “Niye?“ diye sordum. Annesi hissizce baktı. Nereden bilecekti zaten? Bir adamın arzusu kanlanmış yerlere saçılıyordu. Tünelden çıkmaya niyetlendim elimde kardeşimin bilet koçanı, birikmiş bir bıkkınlık ve yersiz bir öfkeyle. Biraz yürüyünce yıkılmış bir bölmeden yüzeye çıkmayı becerebildim. Ne fena, dışarının havası tünelden daha boğucuysa fena işte. Savaşların böyle olduğunu bilmezdim. Öyle bir savaş ki kahramanlığın yanından bile geçemem. Oradan oraya köstebek gibi koşturmak düşer ancak. Ve elbet, ben o nefret ettiğin yalancıyım! Yüzüme bakmak bile acı veriyor değil mi? En çok da sana hayret ediyorum zaten, onca şeyi bilip bana hala bakabildiğinden.Ak bir ağıt değil çünkü yaktıkları meydanda. Aslında olurdum ki ne kahraman olurdum, bir bilet koçanı olmasaydı elimde.Çeldim mi kendimi?Çeliştim mi titrek korkaklığımla? Kalbinin üstüne bir ufak zırh kondurmuştu savaşa gitmeden önce, üzerinde bir saka motifi vardı. Koçanın üzerinde de var ancak ölümden korumaz işte insanı. Savaş inince yeryüzüne bir kardeşin diğerini bulması ne zor. Yanık bir şehrin insanı kucaklaması o denli zor olmuyor gerçi, yıkıntılar bir güzel saklıyor umutsuzluğunuzu. Su kanıyorsa sana ne bahşedilecek bundan az düşün ahmaklığını. Gökler yarılıp akşam yıldızı sana mı koşacak sandın bir anda? Elbet işkenceye dayanır sandı haspam, elbet birilerine karşı koyabilir sandı. Ahmaklık, onun yok işte dönüşü, tedavisi, çıkar yolu.Bomba patladığında bir çocuk ağlamayı kesiyorsa sen ağlamaya başlayacaksın. Başla ki tüm ahmaklar inansın varlığına ve birliğine. Elinde bir bilet koçanıyla bir tepeyi aşabilirsin işte o an. Birilerini tahtından edip o kan bahşedilen yeryüzüne oturabilirsin haşmetinle. Ancak dikkat et, kan pek çok ahmağın cesaretini taşır.

İşte o cesaret seni de, beni de yakar Biricik..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder