12 Temmuz 2013 Cuma

Hazıra Nâzır - Bir Modernite Reddiyesi


Her yer köşe yazısı, her yer komplo, her yer idea, her yer kin.
Bu kadar meçhul ve muğlak içersinde dahi herkes ne kadar da emin.
E düşünmek yorucu ve sıkıcı tabi, düşünmeye ne hâcet?
Al hazır fikri, ezberle sloganı, haykır "hakikat"i (!) gitsin.

Modernite bizlere iki şey sundu: “emin”lik ve “hazır”lık.

Batının “emniyeti” bize pek uymadı doğrusu. Çünkü sabit bir hakikati olan İslâm âleminin bir mürşid arayışı yoktu. Fakat eski pusulasını parçalayıp toprağın iki metre altına gömmüş olan yeniçağ avrupası için yeni bir gösterge lazımdı. Ve belirlendi “mürşid”: Bilim. 


Pozitivizmi dini belleyen avrupa bize uzaktı artık. İslâm âlemi için bilgi ancak bir araç olabilirdi. Bilim, hakikatten sunulan bir parçaydı yalnızca veya hakikate götüren bir tarîk. Hâl-i hazırdaki post modern batı toplumuna baktığımızda da, yaptığı putları yemeye alışmış olan Avrupa cahiliyyesinin şimdilerde hakikatin izafîliğinden ve çokkültürlülükten dem vurduğunu görürüz. Ne de olsa hedefsiz bir kurşun döner durur sahibini vurur. Neyse mevzum şimdilik bu değil.


Eminlik bir yana; hazıra tamah, maalesef ki İslâm toplumlarına da fena halde tutkallanmıştır. Hazırdan kastım yalnızca hazır yemek, hazır giyim vesaire gibi şeyler değil. Hazır fikir, hazır söz, hazır taraf, hazır fikriyat… Modernite tüm insanlığın kulağını “Yorma kendini, boşveeer! Bak burada hazırı var gardaş” diye tırmaladı. Cemil Meriç’in “ideolojiler”le alıp veremediği de budur işte! Fikrin hazırı olmaz! Hayatını bir futbol taraftarı gibi sloganlarla ikame ve idame ettiremezsin! Düşünmek zorundasın ey insanoğlu! Düşünmek zorundasın. Ki düşünmemek, Allah’ın sana verdiği -belki de- en büyük nimete şükürsüzlüktür.


إِنَّ شَرَّ الدَّوَابَّ عِندَ اللّهِ الصُّمُّ الْبُكْمُ الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ
“Yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü akletmeyen* o sağır ve dilsizlerdir.”
Enfâl - 22

*: Türkçede tam karşılığı olmayan عقِل kelimesine mealen "akletmek" fiilini kullansam da, tam manasıyla ifade edemediği için bu şerhi düşme gereği hissettim. عقِل'ın ingilizcedeki karşılığı olan “to reason” kelimesi için bkz.: http://en.wiktionary.org/wiki/reason


A. Eyüp Harput

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder