17 Ağustos 2011 Çarşamba

Emperyalizmin Zaferi 2




Her canlı doğar,büyür,yaşlanır ve ölür.Canlılar bu süreç içerisinde çeşitli hatalar yaparak kendini geliştirir-yeni şeyler öğrenir.Bu deneyimlerinin bazılarını gelecek kuşaklara aktarırken bazılarını aktaramaz.Ve hayat akmaya devam eder.
Tüm bu canlılar içinde en gelişmişi ise tabi ki insandır.Bunu dilerseniz "en iyi evrimleşmiş canlı olması nedeniyle" ,diye,isterseniz; "eşref-i mahlukat olması hasebiyle"diye açıklayın.Her halükarda bu teori aksi iddia edilemez bir teoridir.
İşte tamda bu yüzden olacak ki-düşünsel anlamda ki fazla gelişmişlikten, insanı diğer canlılardan ayıran bir özellik de burada ortaya çıkar:YERİN DİBİNE GEÇME özelliği.
Evet, bu özellik her insanda mevcut değildir, fakat çoğu insan kendine özgü belli durumlarda yerin dibine geçer.
hikayemiz tamda burda başlıyor;

Dün akşam arkadaşlarımla Sultanahmet'e gitmiştim. Bir çay bahçesinde biraz oturup muhabbet ettikten sonra, her zaman gittiğimiz küçük,şirin bir dürümcüye girdik ve karnımızı doyurduk.
Buraya kadar herşey çok güzeldi.Ne sıtarbaksa gidip kahveye 10 lira vermiş, nede karnımı emperyalist hamburgerle doyurmuştum.Gerçekten huzurluydum.Dostlar meclisini dağıttıktan sonra otobüse bindim ve evin yolunu tuttum.
Eve geldikten bir müddet sonra bilgisayarı açtım ve bloğa bir göz atayım dedim-demez olaydım.Kadim dostum Serhat'ın(kafsinkaf) emperyalizme dair yazdığı yazıyla karşılaştım.Aman Allah'ım!!
Şoka girmiştim ve bu şoku üzerimden atamıyordum.
Sanki mahşer meydanında çıplak kalmıştım ve bütün yaratılmışlar bana bakıyordu.Daha fazla yerin dibine geçemezdim.
Bu kadar utanmamın nedeni ne dostumun cüzdan taşımaya başlaması, nede kot pantolon giymeye başlamamla ilgili-haklı olarak- söyledikleriydi.
Nedeni yazının son paragrafıydı;Fakat herşeye rağmen karşı duruşumuzu dostumla beraber emperyalizmin son ürünü olan,çağımızın vebası 'facebook'u hala kullanmıyoruz..

Birkaç arkadaşımın dehşet verici ısrarları sonucu facebook açmıştım henüz birkaçgün önce.Bırakın dostuma itiraf etmeyi,kendime itiraf edememiştim ki bu yaptığımı.
Nasıl kurtarabilirdim durumu?Hemen bunu düşünmeye başladım.Facebook hesabını hemen kapatsam mı acaba diye düşündüm ama bilirsiniz ki bir kot insana bir kere giydirildiyse çıkarmak birşeyi değiştirmez.Çünkü kıç bunu hiçbir zaman unutmaz..
Bir açıklama bulmalıydım-hem kendi vicdanımı hemde arkadaşımı inandırabileceğim."Emperyalizmi kendi silahlarıyla vurmaktı amacım?"Hayır, daha kendi vicdanım yememişti bu yalanı."Bi arkadaşa bakıp çıkıcaktım?" Yoo hayır.
Ve o anda anladım ki bu olanların hiçbir açıklaması yoktu-olamazdı. Emperyalizm galipti. Ama bu savaşı ne kot pantolonu giydiğimde nede facebook açtığımda kaybetmiştim.Bu savaşı;daha küçük bir çocukken ağzıma kolayı ilk sürdüğüm anda kaybetmiştim,kaybetmiştik.Gemiyi batırmamıştım çünkü, aslında hiç yüzdürememiştim bile..

Ama şunu da biliyordum ki yerin dibine geçmiştim.Bu bir bakıma iyi birşeydi,çünkü en alt seviyede sayılırdım-sayılırdık- artık.Buradan daha aşağı bir seviyeye inemeyecektim.Artık Emperyalizme-Kapitalizme karşı yükselişe geçmenin zamanıydı.Zaman,şekilcilik yerine zihinsel süreçte birşeyler yapma zamanıydı.
Dostlarım, YÜKSELİŞ BAŞLASIN!
..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder