19 Aralık 2011 Pazartesi

İsyan

Merhabalar;

Adamakıllı bir şeyler yazmayalı uzun zaman oldu. Aslına bakarsanız bu blog açıldığından beri adamakıllı bir şey yazdığımı hiç hatırlamıyorum. Şöyle bir eskilere doğru gittim de, liseli ergen genç kızların tumblr sayfalarından neredeyse bi farkı yok blogun. Çok canım sıkıldı.

Ulan zaten 5 kişi okuyo yazdıklarımızı, bari adam gibi şeyler yazsaydık diye düşündüm. Üç noktayla biten şiirler paylaşmaya tövbe ettim sonra. Bakınca gördüm ki ne kadar üç noktalı cümle varsa getirmiş koymuşum buraya. Can Yücel'i facebookta orospu etmek gibi bir şey olmuş.

Kafsinkaf ve erkekadam bana bu blogu açma teklifini getirdiklerinde, İstanbul'un güzide bir semtinde ondan daha güzide bir çay bahçesindeydik. Kafamda ne de güzel şeyler çakmıştı. Sırf marjinallik olsun diye blog işine hiç girmemiştim o zamana dek ama belki de bir farklılık ortaya koyabilir, güzel şeyler yapabilirdik.

Yuh kafaya bak, blog lan bu, ne farklılığı. Her neyse, yapa yapa film replikleri paylaştığım bi yer yaptım burayı. Kendimden iğrendim arkadaş. Ama artık tövbeliyim, kendime geldim çünkü. En azından kendimi rahatlatan yazılar yazarım.

Şu kodumun gavur memleketine geldiğimden beri tek kelime yazamadım zaten. Güya kitabı bitirmeye niyetlenmiştim. Sanki bitirsem ne olacak bok gibi oldu, tıkandım kaldım. Her neyse, öyle işte, bundan sonra sikko ergenlikler yok kendi adıma söz veriyorum. Zaten benden başka bu hıyarlığı yapan da yoktu. "Erkek adam" desen zaten blogu bıraktı gitti ortalarda gözükmüyo.

Belki adam akıllı şeyler yazarsak birileri bakar, feyizlenir, bi gece yarısı varlık sebebini düşünürken katkıda bulunmuş oluruz diye düşündüm. Sonra ne diye buna şimdi karar verdiğimi sordum kendime. Ne diye 3 ay önce gelmedi aklma?

Büyüyoruz. Büyüdükçe yalnızlığımız artıyor. Bilgisayarıma orospu çocuğu bir virüs girdi mesela. Kimse gelip derman olmadı, siklenmedim. Böyle basit bir yalnızlık değil belki ama insanı zamanla çürüten bir şey.

Michael sikkofield da sıçtı ağzıma kaç gündür zaten. Kafamda bin türlü yılan gezip duruyor. İlluminati'ye, Masonlara, dünyanın ebesini sikenlere,sermaye sahiplerine, Ajdar'a, Darth Vader'a kuyruğuna basılan Battal Gazi gibi saldırasım var. Çok pis gazlıyım anlayacağınız.

Amerika'nın havasından mıdır suyundan mıdır bilmiyorum, her an bir filmin içinde gibi hissediyorum kendimi. Tek umudum sikko bi sanat filmine düşmüş olmamak. Bi ara anlatırım zaten buraları. Susturamazsınız yalnız sonra. Şener Şen gibi "Ben Amerika'dayken" diyecem bol bol. Gerçi ona daha zaman var, hala uzun bir süre buradayım.

Az küfredince iyi geldi bak, rahatladım. Her neyse canımın içleri, kendinize iyi bakın öptüm.

Not: Durumu daha iyi açıklaması umuduyla yazı esnasında arkadaşlarımın beni farklı açılardan çektiği fotoğrafları koyuyorum, ev biraz dağınık kusura bakmayın.




Sağlıcakla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder